Galatasaray’ın ilk yarı karnesine bakmadan önce bandı 10 ay kadar geriye sarmak lazım. Zira sarı-kırmızlı takımın ilk yarı performansını belirleyen husus 2020 yılı Mart ayıyla başlayan hadiselerdi…
Şüphesiz pandemiden tüm futbol dünyası etkilendi. Türkiye’de “sanırım” en fazla maddi ve manevi yarayı alan takım Galatasaray oldu. Ligin en pahalı takımıydı Galatasaray… Tribün gelirleri, oyuncu maaşları derken en fazla maddi sıkıntıya giren takım oldu. Türkiye’de yüzde 15 indirimle maaş azaltmasına giden ilk takımdı…
Başkan Mustafa Cengiz’in rahatsızlığı, Fatih Terim ev Abdurrahim Albayrak’ın COVID mücadelesi, Fernando Muslera’nın ayağının kırılması, Radamel Falcao’nun müzmin sakatlığı, Omar’ın yılbaşı gecesi kazası Galatasaray’ın hem pandemi hem de 2020 yılı gündeminin tepesinde yer aldı.
Pandemiden önce “şampiyon olur” gözüyle bakılan takımdı Galatasaray… Arka arkaya gelen galibiyet serileri vardı… Ki bu serinin içinde 20 yıl sonra gelen Kadıköy galibiyetini unutmamak lazım… Taraftar Galatasaray’ın itici gücüydü. Pandemiyle birlikte verilen ara, seyircisiz maçlar, Muslera’yı kaybediş sarı kırmızlıların zirveden erken kopuşuna neden oldu. Taraftar demişken, zaten ligi şampiyon bitiren takım da taraftarsız Başakşehir oldu.
Ve 2020-21 sezonu… Transferde başarılı bir dönem geçirmedi Galatasaray. Geçen sezon Vedat Muriqi’yi Fenerbahçe’ye kaptırmıştı, bu sezona da Mert Hakan golüyle başladı… Selçuk futbolu bıraktı, Lemina-Seri ayrıldı, Jimmy gönderildi. Orta alanda birçok oyuncu kaybedilmişken Etobo gibi vasat bir oyuncu alındı. Transfer döneminin artısı şapkadan Taylan çıkarılması, Emre Kılınç’ın transferi ve saha içi ve saha dışına etki eden Arda Turan’ın gelişiydi…
Galatasaray 2017 yılı dışında 2010 sonrası her sene bir kupa kazanmıştı… 2020 yılında ise sıfır çekmesine rağmen Kadıköy galibiyeti geldi. Ters gelen iki deplasman Başakşehir ve Rize’den galibiyetle ayrıldı. Sivas’ı ve Trabzon’u yeni statlarında ilk kez yendi. Galatasaray, beklentilerin aksine 2020-21 sezonuna çok iyi başladı. Deplasmanda iyi sonuçlar alıp; sahasında bedavadan puan dağıtmaya devam etmesine ve maç trafiğinde afallamasına rağmen 2020 yılını da lider tamamladı.
Taylan, Marcao ve Arda’nın üstün performansları; neredeyse kalecisiz geçen bir ilk yarı, Türk futbol tarihinin fiyasko transferleri arasında yerini çoktan alan Falcao’nun sakatlığı, bel bağlanan Emre Kılınç’ın inişli-çıkışlı grafiği, Akbaba’nın bir türlü vites yükseltememesi, verilmesine alışık olduğumuz Terim cezalarıyla sürpriz lider Beşiktaş’ın 5, Fenerbahçe’nin de 3 puan gerisinde ilk yarı bitirildi.
Şimdi; Onyekuru geldi, Muslera geri döndü ama…
İrfan Can henüz soru işareti… Halil İbrahim neler katar bilinmez… Şahsen birkaç yıl sonra Bundesliga’da oynamasını umduğum Kerem Aktürkoğlu daha fazla şans bulur mu, o da merak konusu…
Feghouli, Belhanda ve Emre Kılınç; Taylan, Marcao ve Arda gibi bir istikrar yakalarsa; çok zor ama orta saha ve forvete nokta atış transfer yapılırsa Beşiktaş ve Fenerbahçe’ye zirve yarışında ortak olunabilir.
Galatasaray -DNA’sında olduğu gibi- umut görürse şampiyonluğu sonuna kadar kovalar… Hatta yarışın içindeyse tüm dış etkenlere rağmen şampiyon da olur… Ama bunun formülü de istikrardan geçiyor. Hafif bir tökezlemede, hafif bir kopmada havluyu erken atar; Avrupa kupaları kalifikasyonuna bile dahil olamaz…