THY Euroleague’de iki temsilcimiz karşı karşıya geliyor. Fenerbahçe Beko bu sezon Euroleague’de çıktığı 25 maçta 15 galibiyet alırken, Anadolu Efes 24 maçta 14 kez sahadan mutlu ayrılan taraf oldu.
İstanbul’da oynanan Olympiakos maçıyla bir çıkışa geçen Fenerbahçe, Euroleague’de oynadığı son 10 maçının tamamını kazandı. Jan Vesely’nin sakatlıktan dönüşü sarı lacivertliler adına sezonun kırılma noktası oldu diyebiliriz. İşler kötü giderken ve Kokoskov eleştirilerin hedefindeki isimken cesur davranıp bir risk aldı, uzun merkezli bir hücum sistemi yarattı. Çek uzunun yüksek oyun görüşü ve pas yeteneği sayesinde, Nando De Colo’nun sırtındaki oyun kurma yükü hafifledi ve De Colo skoruna daha çok yönelmeye başladı. Guduric’in de transfer edilmesiyle Fenerbahçe bütünün eksik olan parçasını bulmuş oldu. Oyun sıkıştığında Guduric’e açılan alanla kilidi kırabilen Fenerbahçe’de işler yolunda gidince oyuncular da özgüven kazandı. Kızıl Yıldız maçında kaydettiği basket ile takımına maçı kazandıran L. Brown kenardan gelen adam olmayı kabullendi ve görev tanımı doğrultusunda, özellikle savunmada iyi işler yapmaya başladı. Ancak Fenerbahçe adına bahsedebileceğimiz sorunlar da mevcut. Son maçta Alba Berlin karşısında da gördüğümüz üzere; rotasyon biraz genişleyince Fenerbahçe adına işler kontrolden çıkabiliyor. Kokoskov da eminim bunun farkında ve özellikle sezonun bu kritik bölümünde, play off yarışı kızışmışken rotasyonu tekrar daraltacaktır. Bu arada Bobby Dixon’ın son Euroleague maçlarında 12 kişilik kadroda kendine yer bulamamasına da değinmemiz gerek. İlerleyen yaşı nedeniyle yavaş yavaş gözden düşen oyuncu bence hala kritik anlarda maçların kaderini değiştirebilecek potansiyeli taşıyor ve kariyerinin bu noktasına kadar mücadele ederek gelen Bobby, pes etmeyip tekrar takımda kendine yer bulacaktır. Özellikle rakipler alan savunmasına döndüğünde ona ihtiyaç duyulabilir. Fenerbahçe’nin yakaladığı seri beklentileri yükseltmiş durumda ancak gerçekçi olmak ve adım adım ilerlemek sarı lacivertliler için en doğru yol olacaktır.
Geçtiğimiz sezon rüya gibi bir başlangıç yapan, pek çok kişi tarafından da şampiyonluğun en büyük favorisi olarak gösterilen Anadolu Efes, pandemi nedeniyle yarım kalan hikayesini bu sezon tamamlamak peşinde.Euroleague’de bu sezona Larkin’in olmayışının da etkisiyle kötü başlayan Anadolu Efes’te yıldız oyuncunun dönüşü ve maç eksiklerinden doğan açığı kapatıp, yavaş yavaş kondisyonuna kavuşmasıyla işler yoluna girmiş hatta daha da iyiye gidebilecek gibi görünüyor. Özellikle Barcelona deplasmanında alınan galibiyet rakiplere göz dağı vermek adına çok önemliydi. Sakatlığını atlatan Pleiss’ın da dönüşü, Ergin Ataman’ın uzun rotasyonunda elini rahatlatacaktır. Alman pivotun yokluğunda Sertaç Şanlı’nın da çok iyi işler yaptığını belirtmemiz de fayda var. Dunston kenardayken Pleiss veya Sertaç’ın orta mesafeden bulacağı şut isabetleri Efes adına hayati önem taşıyor. Uzunların şut girişimleri başarılı oldukça rakip pivot tepeye çıkmak zorunda kalıyor ve potaya atak etmeyi seven Anadolu Efes kısalarına da alan açılıyor. Tempo anlamında geçen sezondan bir pek bir eksiği olmayan Anadolu Efes adına değinebileceğimiz negatif noktası ise dış atış yüzdeleri. Son dönemde kaliteli oyuncular, klaslarına yakışmayacak derecede çok fazla boş şut kaçırıyor. Tabii bunun biraz da ritim ile özgüven işi olduğunu, yüksek yüzdeli maçlar oynanmaya başlandıkça devamının geleceğini unutmamak gerek. CSKA’nın sakatlıklar ve takım içi sorunlar yaşadığı, Real Madrid’in oyun kurucu problemi ile boğuştuğu bu dönemde Anadolu Efes kadro kalitesi ve geçtiğimiz sezon izlettirdikleri ile uzun vadede Barcelona’nın en büyük rakibi olabilir.
İki temsilcimizin eşleşmesinde takımların özellikle hücumdaki sistemleri, rakip savunmaları yıpratabilecek seviyede. Fenerbahçe’nin kısa devrilme ardından oluşacak topsuz koşulara çizilen setler ile Anadolu Efes’in ise tempolu ve hareketli oyunları ile bu karşılaşmayı bir basketbol şölenine çevireceğini, pozitif oyunlar ortaya koyarak seyir zevki yüksek bir karşılaşma izleteceğini umuyorum. Sonuç ne olursa olsun kazanan ülke basketbolumuz olsun.