Tarih 26 Temmuz 2018. Geçtiğimiz yıl Euroleague’de dibe demir atmış Anadolu Efes tamamen yenilenmiş; kadrosuna James Anderson, Adrien Moerman, Rodrigue Beaubois, Vasilije Micic gibi Euroleague seviyesinde adından bahsettirmiş ancak üst düzey başarısı olmayan isimleri katmıştı. Bu oyunculara bir de lider gerekti. Bu isim daha önce Baskonia formasıyla Euroleague’de şöyle bir önsöz hazırlamış ancak ardından tekrar NBA yolunu tutup son sezonunu Boston’da geçirmiş Shane Larkin’di. Takım yıllardır büyük başarılara aç, akıllarda ona dair bir sürü soru işareti varken Larkin ile 1 yıllık sözleşme imzalandı.
Larkin o sezon Euroleague’deki ilk maçta Bayern Münih deplasmanında kendini taraftara tanıtmış ilerisi için fragman sunmuştu ancak ardından düşüşü çok keskin oldu. Haftalarca, aylarca beklenen çıkışı, liderliği gösteremedi. Bu bölümde Vasilije Micic sorumluluk alarak takımı sırtladı, öne çıktı ve rolünün adım adım büyümesini sağladı.
Çoğu kişi farkında dahi değildir, belki hala bilmez ancak 7 Şubat 2019 tarihi Anadolu Efes’in geleceği için büyük bir kırılma noktası oldu. Euroleague’in o sezonki zayıf takımlarından Gran Canaria karşısında 1.82’lik bir adam devleşti ve bu işin içinde bende olacağım mesajını verdi. Sezon başındaki büyük soru işaretleri ve sezon içerisindeki verimsiz performansların izlerini silmek için sezonun en doğru bölümüydü.
Topla oynamayı çok seven ve devamlı topu elinde isteyen Shane, takımı sezonun sonuna iddialı bir şekilde taşıyan, sahnede hep var olan karar vericiler Vasilije Micic ve Krunoslav Simon’a da saygı duydu, topu onlarla paylaşmayı bildi ve Anadolu Efes adına aranan uyum bulundu.
O sezon dördüncü olup play off’a ev sahibi avantajıyla girmek için çekişilen Barcelona ile 8 Mart 2019 tarihinde oynanan maçta Shane Larkin 37 sayı atarken, partiye Adrien Moerman’da katıldı. Eski takımının potasına 22 sayı bırakan Fransız oyuncu ‘’ Ben de varım! ‘’ mesajını verdi ve Anadolu Efes’te sezon başında toplanan parçalar bir bütün olmaya başladığının en büyük sinyalini verdi.
Anadolu Efes 2018-2019 normal sezonunu 4. sırada bitirerek play off etabında Barça ile eşleşti. Normal sezonda oynanan Barça maçının yıldızı olan Larkin yine sazı eline aldı. Karşısında ne o zamanların yükselen değeri Kanadalı Kevin Pangos, ne de eski Anadolu Efesli Thomas Huertel durabildi. Seride Larkin’in %50 üçlük yüzdesiyle 19.6 sayı ortalaması yakalamasının yanında Vasilije Micic ve Simon’un kattığı hücum çeşitliliği, Dunston’ın ribaund ve savunma performansı çok kıymetliydi. Anadolu Efes adını uzun yıllar sonra Final Four’a yazdırırken manşetlerde Larkin ismi geçiyor, basketbolseverler tek bir ağızdan onun ne kadar özel bir oyuncu olduğunu konuşuyordu.
Final Four’da yarı final Türk derbisine sahne olacaktı. Obradovic önderliğinde artık ligin tecrübeli takımlarından birisi haline gelmiş ve Final Four oynamayı alışkanlık haline getirmiş Fenerbahçe, Euroleague’de normal sezonu iç sahada hiç kaybetmeden zirvede bitirmişti, eksikleri vardı ama yine de kupanın en büyük adaylarından birisi konumundaydı.
Maç başladı ve sahnede yine o isim: Shane Larkin! 30 dakika sahada kaldı ve 30 sayı attı, 7 asist yaptı ve bunu söylemek garip ama 7 ribaund aldı ve tam 43 verimlilik puanına ulaştı. Artık sadece Türkiye değil, tüm kıta onu konuşuyordu. Vasilije Micic 25 sayı ile ona eşlik ederken Anadolu Efes finalde CSKA’nın rakibi olmuştu.
CSKA Moskova’nın kadrosu tam bir yıldızlar karmasıydı. Nando De Colo, Cory Higgins, Will Clyburn, Sergio Rodriguez, Kyle Hines… Anadolu Efes’te ise o gün inanmış bir Dunston, büyük oynayan bir Simon ve lider Larkin vardı. Sezonun yıldızlarından Vasilije Micic’in sanki güçleri elinden alınmış gibiydi. Tek maç üzerinden oynanan eşleşmelerde bu tabii gayet olağan bir durumdu. Larkin’in 29 sayısı, Dunston’ın 29 litrelik teri, mücadelesi ile birleşiyor Anadolu Efes, CSKA karşısında maçtan kopmuyordu. Belki maçı kazanmaya o gün güç yetmedi, kimsenin beklemediği bu büyük başarı sezon sonu kupayla ödüllenmedi ama Anadolu Efes’e bu sezon çok şey katmıştı. Tecrübe ve özgüven!