Fenerbahçe bu sezon alışkanlık haline getirdiği üzere, yine mutlak kazanması gerek bir iç saha maçından puansız ayrıldı. Hatta Gençlerbirliği mağlubiyetiyle birlikte Fenerbahçe, kendi sahasında en fazla mağlup olduğu sezonu yaşıyor. Sarı-lacivertliler bununla da kalmayarak rakiplerine karşı üstünlük sağladığı iç saha serilerine de son verdi.
2020 ve 2021’de Trabzonspor’a, Galatasaray’a, Gençlerbirliği’ne, Göztepe’ye, Beşiktaş’a ve de Sivas’a yıllardır olan üstünlüğünü koruyamadı. “Burası Kadıköy, Buradan Çıkış Yok” sloganı bugünlerde sadece soyunma odası koridorlarını süslemekten başka bir anlam ifade etmiyor.
Erol Bulut’un sahaya sürdüğü ilk 11 için bir eleştiri yapmak haksızlık olur. Hatta Konyaspor maçının en iyilerinden olan Mert Hakan’ı tekrar tercih etmesi de oyuncuyu kazanmak için iyi bir psikolojik hamleydi. Bu tercihlerde sorun yok ancak, bu sene kronikleşen Fenerbahçe’nin maçları çözememe sorunu maçın hemen başlarında göze çarptı. Sarı lacivertlilerin taktiksel ve psikolojik olarak maça iyi hazırlanmadığı görüldü. Takımın biran önce öne geçme isteği bu sezon iç sahada alınan kötü sonuçlar nedeniyle yerini telaşa bıraktı. Oyuncuların bu telaşını normalde teknik direktörün bastırması gerekirken, maalesef Fenerbahçe’nin hocası deyim yerindeyse yangına körükle gitti. İkinci yarıya önce Mert Hakan Cisse değişikliği, ardından skor henüz 1-1 iken İrfancan ve Samatta’yı alarak gereksiz bir dakikada tüm riskleri aldı. Hal böyle olunca da Fenerbahçe tüm taktiksel ezberlerinden vazgeçerek kaos futboluna döndü. Bu ortamda Fenerbahçe’nin gol bulmayı bir kenara bırakalım, pozisyon üretmekte bile zorlandığını defalarca gördük.
Fenerbahçe’nin bugün geldiği nokta ne taraftarı, ne de spor kamuoyu için sürpriz olmasa gerek. Kazanırken bile göze çarpan aksaklıklar, tartışmalı ilk 11 tercihleri, anlaşılması güç taktiksel hamleler ve iniş çıkışlı performans bu mağlubiyetleri sıradanlaştırdı. Hal böyle olunca da maç sonları insanlar sadece kaybedilen bir üç puan olarak bakmıyorlar. Çünkü bu kaybedilen son üç puan olmayacağını görüyorlar.
Belki şaşırtıcı gelecek ancak Erol Bulut Fenerbahçe’de son dönemde görev yapan en şanslı teknik direktör. Çünkü bugün hala yarışın içinde olması bile gerçekten şaşırtıcı. Çünkü oynanan oyunun şampiyonluk kelimesiyle yan yana gelemeyeceği de oldukça açık!
Fenerbahçe yönetimi ve taraftarı bu senenin bahanesi yok dese de, teknik direktörünün bu hedefe ulaşmak için doğru isim olmadığını defalarca kanıtladı. Belki yakın gelecekte veya ileride Erol Bulut iyi bir teknik direktör olabilir. Bu ihtimal futbolun içinde her zaman var. Ancak, bugün Fenerbahçe için doğru isim değil.
Bence kendisi de biraz öz eleştiri yapıp, şapkasını önüne koymalı. Çünkü istifa da önemli bir hizmettir…