Hem eski hem de yeni adıyla Spor Toto Süper Lig’de 25. hafta maçları geride kaldı. Zirvedeki üçlü yarış, aynı puanlarla devam ediyor. Kimsenin de geride kalmaya niyeti yok. Üç takım da maçlarını kazandı fakat liderlik koltuğu hala Galatasaray’da.
Alt sıralara baktığımızda kıpırdanma gösteren herhangi bir takım olmadığını görüyoruz. Ligimizin son şampiyonu Medipol Başakşehir’in 25. hafta itibariyla düşme potasında yer alması da haftanın öne çıkan gelişmelerinden biri oldu.
Haftanın Takımı: Beşiktaş
Hafta içi oynanan 120 dakikalık kupa mücadelesi, yorgunluk, sakatlıklar, ceza alan oyuncular… Hiçbir şey Beşiktaş’ın oyun temposunu düşüremiyor. Sergen Yalçın yönetimindeki Beşiktaş, ligin keyif veren takımlarından biri olurken zirve mücadelesinde de asla pes etmeyeceği mesajını açıkça veriyor. Düşme potasındaki rakibi Gençlerbirliği karşısına yorgun ve özellikle savunma bölgesinde eksiklerle çıkan Beşiktaş’ın rakibini asla maça ortak etmemesi haftanın kayda değer performansı olarak yerini aldı. Bize de bu performansı taçlandırarak vitrine çıkartmak düştü. Beşiktaş önümüzdeki haftayı bay geçeceği için 11 günlük bir ‘’nefes alma’’ arası yaşayacak.
Haftanın Teknik Direktörü: Abdullah Avcı
Ligin ilk 7 haftasında 1 galibiyet ve 4 mağlubiyet alan bir takımın 25. hafta itibariyle zirvenin 6 puan gerisinde 4. sırada olması bir mucizedir. Mucizelere inanmayanlar için de “’üstün performans” diyelim. Nasıl adlandırırsak adlandıralım bu başarının mimarı olarak Abdullah Avcı’yı tebrik etmemiz gerekiyor. 6 maçlık galibiyet serisi devam ederken şehirde ve yerel basında kısık sesle de olsa bir ‘’acaba’’ da dillendirilmeye başlandı. Abdülkadir Ömür’ün yaşadığı talihsiz sakatlık olmasaydı belki de bu ‘’acaba’’ düşüncesini daha güçlü dile getirebilirlerdi. Karadeniz ekibi için sezon nasıl sonuçlanacak kestirmek güç olsa da Abdullah Avcı’nın gelişiyle hikayenin bambaşka bir bölümüne geçildiği de bir gerçek olarak karşımızda.
Haftanın Oyuncusu: Rachid Ghezzal
Monaco’dan Leicester’a transfer olduğu dönemde herkesin beklentisi Mahrez’in boşluğunu doldurmasıydı. Belki de bu beklentinin altında ezildiği için beklenen performansı hiçbir zaman gösteremedi Premier Lig’de. Sergen Yalçın gibi bir rehabilitasyon uzmanının eline düşmesi kariyeri için kırılma noktası olabilir hatta sanırım oldu. Ligimizin asist kralı Ghezzal’dan bahsediyorum. Kar şartları altında oynanacağı tahmin edildiği için 16.00’ya alınan ve Gençlerbirliği’nin pozisyonu nedeniyle kıran kırana geçmesi beklenen maçın henüz 4. dakikasında muhteşem bir gol atarak takımı için zoru kolaya çevirdi. Sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldığı haftada, asist krallığını bu kritik gol ile taçlandırdığı için vitrini Ghezzal’ın hak ettiğini düşünüyorum.
Haftanın Hayal Kırıklığı: Medipol Başakşehir
Haftanın hatta bu gidişle devam ederse sezonun hayal kırıklığının adı Başakşehir FK olacak. Aslında Başakşehir’in hayal kırıklıkları şampiyon olduktan sonra oynadığı Kopenhag maçıyla başladı. Oyuncular Kopenhag’ı eleyeceklerine o kadar inanmışlardı ki ‘’Manchester United maçını keşke seyircimizin önünde oynayabilsek’’ şeklinde demeçler okuyorduk. Sonrasında Kopenhag karşısında alınan 3-0’lık mağlubiyet ile Avrupa Ligi’ne veda edildi. Sezon başlarken kadro değerlendirmeleri yapıldığında her ne kadar Başakşehir’in Şampiyonlar Ligi nedeniyle yıpranabileceği tahmin edilse de şampiyonluk yarışında alternatifli kadrosuyla öne çıkacağı düşünülüyordu. Bugünkü duruma baktığımızda ise sezonu muhtemelen ligde kalma mücadelesiyle tamamlayacak bir takım görüyoruz.
Kadronun yaş ortalamasının çok yüksek olması, pandemi fikstürü ve Okan Buruk ile oyuncular arasında yaşandığı iddia edilen sorunlar Başakşehir’i bu noktaya getirdi, bundan sonrası için umarım bir planları vardır.