NBA’de 2019-2020 sezonunu şampiyon olarak tamamlayan Los Angeles Lakers, 2020-2021 sezonuna Dennis Schröder, Montrezl Harrell ve Marc Gasol gibi önemli eklemelerle başlamıştı. Holywood’un Mor-Sarılı tarafında işler şimdiye dek oldukça yolunda giderken Marc Gasol, kısıtlı rolünde mükemmel katkılar vererek takımının çark sistemine derinlik getirdi.
İspanyol efsanenin “kolaylaştırıcı” etkisini en fazla hisseden ismin LeBron James olduğunu söylemek yanlış olmaz. Zira LeBron, “Gasol’ü çok daha fazla kullanmalıyız. Bunu yaptığımız zaman Gasol’ün saha görüşü ve pas yetenekleri sayesinde çok daha iyi oynuyoruz. O parkede akıl almaz işlere imza atıyor.” demeciyle nitelemişti takım arkadaşını. Peki bu sözlerden ne anlamak lazım?
Günümüz NBA basketbolunda “şut atabilen” uzun arketipi her ne kadar gözde olsa da yüksek post etrafından pas dağıtımı yapabilen, potaya atak edebilen ve saha görüşünü oyun zekasıyla birleştirebilen uzunlar da bir hayli değerliler. Zira bunu yapabilen bir uzun, hücum sistemlerinin pırlantası olan “spacing (alan yaratma)” konusunda daha kreatif olabilir.
İşte Marc Gasol tam olarak bunu yapıyor Lakers cephesinde. Zira şu ana dek imza attığı asistlerin %71,4’ü ikilik, %28,6’sı üçlük olarak takımının hanesine yazılırken tüm asistleri, kat yapan oyuncular hedefliydi. Özellikle serbest atış çizgisi etrafında potaya sırtı dönük pozisyona geçtiğinde köşeden tepeye kat edebilen şutörleri veya tepeden pota altına kat edebilen delicileri görebilmesi Lakers’ın hâli hazırda güçlü olan çekirdeğine bir artı daha yazıyor.